Paul Brunton: Çömez yakınıyormuş: “Bize öyküler anlatıyorsun ama anlamlarını açmıyorsun.” Usta yanıt vermiş: “Biri sana meyveyi çiğneyerek ikram etse hoşuna gider miydi?”
Anlamların ardında gizli olan sözler, hayatın bize sunduğu büyülü serüvenlerdir.
İnsanlar, yaşadıkları deneyimlerden etkilenir, öğrenir ve gelişirler. Geliştikçe insanlar, kendi eleklerinden süzdükleri tecrübelerini derin sözlere aktarırlar. Anlamlar ise bu derin sözlerin ardında gizlenir. Anlamlara gelirsek, onlar tek değildir. Çünkü bu derin sözler, her birimizin iç dünyasında farklı bir şekilde filizlenir ve olgunlaşır.
Unutmayalım ki hayatın anlamını keşfetmek, zamanla olgunlaşmak ve öğrenmek, sürekli bir çaba gerektirir. Çömezlerin yakındığı gibi, hayatın bize sunduğu öykülerin anlamlarını açıklayarak ikram etmek birçok defa mümkün olmayabilir. Bir usta, sadece hikayelerin yüzeyini değil, aynı zamanda onların içinde saklı olan anlam dolu tohumları da görebilir. O, kendine özgü bilgelikle, hikayelerin anlamını açıklayarak değil, onları paylaşarak insanların zihinlerinde yeni ufuklar açar.