Charles Dickens: "Bugün yapabileceğini asla yarın yapma. Erteleme, zamanın hırsızıdır."
Erteleme Bir Alışkanlıktır
Erteleme davranışının bir alışkanlık olduğunu kabul ederek yazımıza başlıyoruz.
Ertelemenin Tanımı
Hepimizin üzerinde hem fikir olması için önce 'Erteleme'nin bir tanımı yapalım:
Erteleme, bireyin yapılması gereken görevleri veya işleri çeşitli nedenlerle sürekli olarak ileri bir tarihe atma eğilimidir. Bu süreçte kişi, genellikle belirli bir işi yapmaktan kaçınarak, daha az öncelikli veya daha keyif verici aktivitelerle zaman geçirmeyi tercih eder. Erteleme, kişinin yapması gereken işleri bilerek ve isteyerek geciktirmesiyle karakterizedir.
Erteleme Hakkında Bahsedeceğimiz Konular
Erteleme, modern yaşamımızda en yaygın ve çoğu zaman zararlı sonuçlara sebep olan bir alışkanlıktır. Yazımızda ertelemenin neden olduğu zararları, ertelemenin zararlarını, sebeplerini ve bu alışkanlığı yenmek için neler yapabileceğimizi konuşalım.
Ertelemenin Neden Olduğu Zararlar
Erteleme davranışı, kısa vadede bize rahatlama hissi verse de uzun vadede bize sayısız verebilir. Bu zararlardan kısaca bahsedelim:
1. Ertelemenin Bize En Büyük Zararı: Zaman Kaybı
Ertelemenin ardında kaybedilecek çok değerli bir şey vardır: Zaman!
En başta kabul edelim: Hepimizin sınırlı bir zamanı var. Bu zamanı verimli kullanmak, hayatlarımızda başarıya ulaşmak için işleri kolaylaştıracaktır.
Zamanı kaçırmamak, yaşamdan tat almak ve içsel huzuru yakalamak için “ŞİMDİ”ye adım atmak, hayatımızı dönüştürmenin en büyülü anahtarıdır.
2. Ertelemek, Verimliliğimizi Düşürebilir
Ertelemek, yapmamız gereken işleri sürekli ileri bir tarihe atmamız ve bu nedenle verimliliğimizin düşmesi anlamına gelir. Bu durum, kısa vadede rahatlama hissi verse de, uzun vadede ciddi sonuçlara yol açabilir. Tamamlanması gereken işler birikir ve sonunda başa çıkılması zor bir hale gelir.
3. Ertelemek; Stres, Kaygı Derken Zihinsel Sağlığımızı Etkileyebilir
Üst üste yapılan ertelemeler bir süre sonra bizde stres ve kaygıya da neden olabilir. Yapılması gereken işlerimiz biriktikçe, üzerimizdeki baskı artar ve bu durum, zihinsel sağlığımızı da maalesef olumsuz etkiler.
4. Ertelemek, Özgüvenimizi Zedeleyebilir
Bitmeyen ve sürekli biriken işler, özgüvenimizi de bir süre sonra zedelemeye başlar. Kendimize olan güvenimiz azaldıkça, yeni işlere başlama konusunda da tereddüt yaşayabilir, bu da hayatlarımızda bir kısır döngü yaratır.
5. Ertelemek, Güvenirliliğimizi Azaltabilir
Sorumluluklarının çözülmesini ertelediğimizde çevremizdeki insanlar tarafından güvenilmez olarak görülebilir ve bu da sosyal ilişkilerimizi olumsuz yönde etkileyebiliriz.
6. Ertelemek, Eğitim Hayatımızı Olumsuz Etkileyebilir
Eğitim hayatında sorumluluklarımızı ertelediğimizde, akademik başarılarımız net biçimde olumsuz etkilenecektir. Tamamlanmamız gereken ödevlerin ve projelerin son dakikaya bırakılması, derslerden tam anlamıyla faydalanamamamıza ve dolayısıyla öğrenme süreçlerimizin kesintiye uğramasına neden olur. Bu durum, notlarımızı düşürebilir ve genel akademik performanslarımızı olumsuz etkileyebilir.
7. Ertelemek, İş Hayatımızı Olumsuz Etkileyebilir
İş dünyasında erteleme, takım çalışmasını ve işbirliğini olumsuz etkileyebilir. Bir bireyin işlerini sürekli ertelemesi, diğer takım üyelerinin işlerini tamamlamasını da zorlaştırabilir ve bu durum, genel iş verimliliğini düşürebilir.
Erteleme Alışkanlığının Psikolojik Sebepleri
Ertelemenin veya diğer bir deyişle erteleme alışkanlığının psikolojik sebeplerini ararken kendimizi dinlediğimizde oldukça derinlerdeki kökenleri görebiliriz.
Bu alışkanlık, genellikle mükemmeliyetçilik, başarısızlık korkusu, düşük özgüven gibi duygusal ve zihinsel durumlarla ilişkilidir.
1. Mükemmeliyetçilik
Yapılan işlerin her zaman kusursuz olmasını istenmesi anlamına gelir. Bu yüzden, mükemmel olmadığımızı düşündüğümüzde işlerimizi sürekli erteleme ihtiyacı hissetmeye başlarız.
2. Başarısızlık Korkusu
Bir işi yaparken hata yapma korkusuyla hareket edilmesi ve bu nedenle konfor alanında kalarak işin hiç yapılmamasının tercih edilmesidir.
3. Motivasyon Eksikliği
Erteleme alışkanlığı ayrıca, motivasyon eksikliği ve dikkat dağınıklığı ile de bağlantılıdır. Motivasyon eksikliği yaşadığımızda, yapmamız gereken işleri önemsemeyebilir ve bu işleri sürekli ertelemeyi seçmek zorunda hissedebiliriz.
4. Dikkat Dağınıklığı
Dikkat dağınıklığı sorununu yaşadığımızda, bir işe odaklanmakta zorlanır ve bu nedenle işlerimizi bitirmekte güçlük çekebiliriz.
Erteleme Alışkanlığımızı Nasıl Yenebiliriz?
Erteleme alışkanlığını yenmek için çeşitli stratejiler mevcuttur.
Şimdi bu stratejiler üzerinde konuşalım:
1. Zaman Yönetimi Becerileri Geliştirmeliyiz
Bunun için ilk başta günlük, haftalık ve aylık planlar yapmalıyız. Sonrasında işlerimizi belirli bir sıraya koymalıyız. Böylece yapmamız gereken işlerin tamamlaması kolaylaşacaktır. Bu planlar, bize net bir yol haritası sunar. İşlerin ne zaman yapılacağını belirlemek ve önceden bilmek, ertelemeden kurtulmamızı sağlar.
2. Hedefler Belirlemeliyiz
Kendimizi tanımalı ve nasıl motive olabileceğimizi bilmeliyiz. Bu doğrultuda kendimize gerçekçi hedefler belirlemeliyiz. Hedefler, yapmamız gereken işleri daha anlamlı hale getirir ve bu işler tamamlandığında elde edeceğimiz başarılar, motivasyonumuzu artıracaktır. Tekrar hatırlatalım: Hedeflerin gerçekçi ve ulaşılabilir olması, bu stratejinin başarısı için kritik öneme sahiptir.
3. İşleri Parçalara Bölmeliyiz
Büyük ve karmaşık işler, bizim için göz korkutucu görünebilir. Bazen gözümüzü korkutan işler de bizi ertelemeye itebilir. Ancak bu işleri daha küçük ve yönetilebilir parçalara ayırmak, işlerimizi daha az göz korkutucu hale getirir. Bir de bu parçaları birer birer tamamladığımızda daha motive biçimde işin bütünüyle tamamlanmamızı sağlar.
4. Kendi Kendimizi Ödüllendirmeliyiz
Kendi kendine ödüllendirme, erteleme alışkanlığını yenmek için etkili bir motivasyon kaynağı olabilir. Bir işi başarıyla tamamladığımızda kendimizi küçük bir ödülle ödüllendirmek, pozitif pekiştirme sağlayacaktır. Bu sayede gelecekteki işlerimiz için motivasyonumuz da artacaktır. Ödüller, kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar ve işlerimizi ertelemeden tamamlama konusunda teşvik eder.
5. Dikkat Dağıtıcı Unsurları Ortadan Kaldırmalıyız
Çalışma ortamımızın düzenli ve sessiz olması, dikkatimizin dağılmasını net şekilde önler ve işlerimize odaklanmamızı kolaylaştırır. Ayrıca çağımızın dijital dikkat dağıtıcıları olan sosyal medya ve telefon bildirimlerini minimuma indirilmeliyiz. Bu tür dikkat dağıtıcılar, işlerin tamamlanmasını geciktirir ve yine işleri ertelememize neden olabilir.
Charles Dickens: "Bugün yapabileceğini asla yarın yapma. Erteleme, zamanın hırsızıdır."
Anlattığımız her şeyi Charles Dickens'in bu anlamlı sözüyle özetleyebiliriz.
En başta dediğimiz gibi hepimizin sınırlı bir zamanı vardır. Kaliteli hayatlar yaşayabilmemiz için erteleme alışkanlığından kurtulmaya çalışmalıyız.
Classest, Bize Düzenli Ve Planlı Çalışma Vadediyor
Classest, seçkin öğretmenleri arasından öğrencileri için en uygun öğretmenleri belirler. Bununla birlikte Classest, her öğrenci için kişiselleştirilmiş olarak en doğru çalışma modelleri belirler. Doğru öğretmen, doğru çalışma modelleri ile hedeflerimize ulaşabileceğimiz yolda nitelikli özel derslerle düzenli ve planlı bir çalışma programı vadeder.
Şimdi siz de Classest'tan özel ders almaya başlayın: